Futbolda, özellikle amatör halı saha maçlarında çok rastlarız. En az bir kaç oyuncu koşmaz topun kendisine gelmesini bekler. Savunma oy...

Sosyal Aylaklık

halat çekme

Futbolda, özellikle amatör halı saha maçlarında çok rastlarız. En az bir kaç oyuncu koşmaz topun kendisine gelmesini bekler. Savunma oyuncusuyum der, 10. dakikadan sonra  ileri çıkar, bir daha savunmada gören olmaz. Benzer şekilde kürek takımlarında da arada kaynayan sporcular oluyordur. Çünkü kalabalığın arasında farkedilmediğini düşünüyordur. Ama bunu bir koşuda göremeyiz. Çünkü herkes bireysel olarak çaba gösterme durumundadır. Bu yüzden elinden gelenin en iyisini yapmak zorundadır.
ekip, takım çalışması, team work, kürek

Rolf Dobellinin Hatasız Düşünme Sanatı kitabındaki bir araştırmayı paylaşayım. 1913 te Maximilian Ringelmann, bir grup erkeğe halat çektirip her birinin harcadığı gücü ölçtü. Ortalamada, birlikte halat çeken iki kişi, tek başlarına çekerken harcadıkları gücün sadece %93'ünü, üç kişi çkerken %85'ini, sekiz kişi birlikte çekerken de %49'unu harcıyordu. Ve şu formülü ortaya çıkarmış:

y = -0.073x + 1,068

Görüldüğü gibi kişi sayısı(x) arttıkça, harcanan güç azalıyor. Ters orantılı.

Bilim bu teoriye "Sosyal Aylaklık" diyor. Tanımlarsak, kişinin içinde bulunduğu takımda normalinden daha düşük efor sarfederek daha az katkıda bulunmasıdır.

Hayret verici olan ise eforun tamamen sıfıra düşmemesidir. Çünkü bu durumda herşey kabak gibi ortada olacaktır:)

Bu durum kurumsal şirketlerde de sık sık karşımıza çıkar. Mesela toplantılarda katılımcı sayısı yükseldikçe, bireysel aylaklık ortaya çıkar. Kişi ya kendisine fazla ihtiyaç duyulmadığını hissettiğinden, ya aksiyon/sorumluluğu alabilecek bir çok insan olabileceğini düşündüğünden ya da bir türlü fikrini paylaşma fırsatı bulamadığından  gölgeye  çekilebiliyor. 

Bir bilgisayarın başında 3 ten fazla kişi varsa en az 2 si iş yapmıyordur:)

Projeler geliştirilirken, bir gecikme durumu olduğu zaman proje yöneticilerinin ilk uyguladığı çözüm kontakt yani çalışan sayısını artırmaktır. 30 adam/gün eforluk bir işe bir kişi daha eklenirse 15-20 gün arasında tamamlanabileceği düşünülür. Paralel çalışma sağlanmaya çalışılır.

Ancak bu çoğu zaman beklenildiği gibi olmaz. En iyi ihtimalle 25 gün civarında biter. Bunun bir çok sebebi olabilir. Yeni katılan kişinin adaptasyonu, konu aktarımları, yapılan işleri birleştirme zorluğu(merge/entegrasyon), senkronizasyon, sık sık bölünmeler.. Bir çok kez yapılan işin kalitesinde de düşme olur. Çünkü o işi sahiplenme hissi azalır. 

Benim her zaman benimsediğim yöntem, bir iş eğer bir mantık çerçevesinde bölünemiyorsa(mesela modüler değil ise) bırakın baştan sona aynı kişi götürsün. Bir kaldırımda 2 kişi yan yana rahat yürümüyorsa arka arkaya yürüsünler. Böylece yaptığı işi sahiplenme duygusuna sahip olacağından daha verimli olacaktır. Bir problem çıktığında daha hızlı müdahele edebilecektir. 

Bu, işe yeni başlayan veya projeye yeni katılan üyelere sorumluluk veya görev verilmemesi anlamına gelmez. Onlara asıl işi, tecrübeli çalışana ise sadece destek görevini vererek, pekala kendini hızlıca geliştirmesi sağlanabilir. Bunu yapmak o çalışanın özgüvenini ve sorumluluk hissini de artıracaktır.

Sosyal Aylaklığı yenmenin yolu bireysel sorumluluklar atamak, ekip çalışması gerekiyorsa ekip içerisinde uyumu sağlamak, şeffaf olmak ve sorunlar varsa bunları saklayıp küsmek yerine rahatlıkla konuşabilmektir.

© 2014 masumrobot.com

5 yorum :

  1. Kardeşim çok keyifli bir yazı olmuş, klavyene kuvvet…

    YanıtlaSil
  2. Çok doğru tesbitlerin ve çözümün olduğu güzel bir yazı olmuş. Eline sağlık.

    YanıtlaSil
  3. cok begendim bu yazini, cok dogru tespitler var

    YanıtlaSil
  4. Yazı gerçekleri yansıtıyor, güzel bir yazı olmuş Necmi eline sağlık

    YanıtlaSil
  5. Bence hem english hem turkish yayimlamalisin. cok guzel tespitler Necmi. Bravo.

    YanıtlaSil